6 Nisan 2012 Cuma

açlık oyunları
Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içerisinde Panem ulusu yaşamaktadır.Başkent Capitol’ün etrafında 12 bölge bulunmaktadır.Capitol şiddetli ve acımasızdır ve bölgeler bir hat boyunca sıralanmıştır.Onların her biri her yıl yapılan Açlık oyunlarına katılmak zorundadır.Yarışma için her bir bölgeden yaşları 12 ila 18 arasında değişen birer erkek ve bir kız çocuğu göndermek durumundadır.Açlık oyunları TV’den canlı yayınlanan ölümüne bir kavgadır.
On altı yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve 12 yaşındaki kızkardeşi ile yaşamaktadır.Oyunlarda kızkardeşinin yerine geçerek ölüm cezasını üzerine alır.Ancak Katniss daha önce de ölüme çok yaklaşmıştır ve bu kez kızkardeşi için ikinci kez hayatta kalma mücadelesi verecektir.Gerçekten ne anlama geldiğini bilmeden bir yarışmacı olmuştur.Eğer bu mücadeleyi kazanırsa hayatta kalma seçeneğini başlatmış olacaktır.
Kazanmak ün ve talih anlamına gelir. Kaybetmek ise kesin ölüm. Açlık Oyunları başlasın!
Kaynak:vikipedi
ateşi yakalamak

Her şeye rağmen, Katniss Açlık Oyunları’nın galibi oldu. O ve 12. Mıntıkadan arkadaşı Peeta Mellark hayatta kalabilmeyi başarabildiler. Her şeyden sonra Katniss, ailesine ve en yakın dostu Gale’e geri döndü. Gale ona karşı soğuk davranmaktadır. Peeta ise ona tamamen sırtını dönmüştür ve Capitol’e karşı bir isyan olduğuna dair dedikodular dolanmaktadır. Bu isyanda Katniss ve Peeta’nın da payı olmuş olabilir.
Şok içinde olan Katniss, büyük bir kargaşayı ateşlemiştir ve bu kargaşayı durduramayacağından endişelenmektedir. Katniss ve Peeta’nın Capitol’ün zalim Zafer Turu için mıntıkaları dolaşma zamanı yaklaşırken, bahisler oldukça yüksektir. Eğer birbirilerine olan aşklarını kanıtlayamazlarsa, sonuç korkunç olacaktır
alaycı kuş
   Katniss, Çeyrek Asır Oyunun’dan sapa sağlam kurtulur ve daha önce Capitol tarafından yok edildiği düşünülen 13. Mıntıka’da gözlerini açar. Katniss, arkadaşı Gale’in dediklerine çok üzülür. Çünkü Gale ona 12. Mıntıka’nın tamamen yok edildiğini söylemiştir. Gale’in kurtardığı 100 kişiye yakın grup, 13. Mıntıka’ya getirilmiştir. Katniss, annesini ve kız kardeşini görmenin mutluluğunu yaşasa bile; çeyrek asır oyunlarında kurtarılamayan Peeta Mellark ve Capitol’ün ateşleri arasında kalan 12. Mıntıka’ya üzülmüştür. Diğer mıntıkalarda da isyan başlamıştır ve büyük isyanın fitili ateşlenerek Capitol’e kadar ulaşmıştır. Katniss bundan sonrasının çok daha zor olduğunun farkına çok sonra varacaktır. Peeta, Capitol tarafından esir alınmış, zihni üzerinde değişiklikler yapılmıştır. Katniss bunu çok acı şekilde öğrenecektir. İsyan ateşi sanıldığından daha fazla insanı yutacaktır. Her zaman olduğu gibi devrim ilk önce kendi çocuklarını tüketmeye başlayacaktır.

14 Mart 2012 Çarşamba


                                   AŞKIN GÖZ YAŞLARI
      En mahrem bir gecenin, en matemli aninda akiyordu gözyaslari. Sirlarin habercileri, hizina yetisemiyordu gözyaslarinin. Çok konustuk, biraz da susalim. Susalim ve aglasalim. Askin Gözyaslari saganaginda, yitik cennetimize yol bulalim.

        5 Aralik 1273; Mevlana gördügü rüya ile kan ter içinde uyanir. Sems’in seneler önce kaldigi odaya girer. Tas duvarlar, tahta sedir, acem kilimi, odada her ne varsa hepsi Sems kokmaktadir. Bakislari duvarda gezinir. Senelerdir, hiçbir seyin asili olmadigi duvarda, bir levhayi fark eder Okur yaziyi, kopar çiglik, atar kendini avluya. Karla kapli tas zemine, yüzüstü düsüp bayılmıştır.

11 Mart 2012 Pazar

KÜÇÜK PRENS

Küçük Prens (Fransızca le petit prince), Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry'nin en ünlü hikayesidir. 1943'te yayımlanmıştır. Hikaye New York'ta bir otel odasında yazılmıştır. Kitapta Exupéry'nin çizimleri de bulunur.
Basit bir çocuk kitabı gibi görünen ama aslında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeren Küçük Prens'te bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır. Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşması ile başlayan kitapta Küçük Prens'in ağzından Saint-Exupéry, insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını vurgular.
Dünya çapında çok okunan ve çok sevilen bu kitabın yazarı Saint Exupéry, kitabı yazdıktan altı yıl sonra Le Petit Prince adlı bir uçakla keşif uçuşu yaparken Akdeniz üzerinde kaybolur ve bir daha kendisinden haber alınamaz. Fransa'da çok sevilen Küçük Prens'in resmi 50 franklık banknotların üzerine basılmıştır.

4 Mart 2012 Pazar

Kürk Mantolu Madonna

 Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yazdığı bir romanıdır.
Romanın önemli karakterleri arasında Maria Puder ve Raif Efendi yer alır. Raif Efendi'nin içine kapanık yaşamında ruhsal olarak ne büyük fırtınalar yaşadığı ve bunları dile dökemeyip günlüğüne aktardığı; büyük aşkının yarattığı duygularının anlatıldığı bir aşk romanıdır. Raif efendi'nin kendi halinde keskin sükunetinin ardında gizlediği hayatını ve sevdiği kadına kendi tabiriyle Kürk mantolu Madonna'sına ulaşmak için verdiği tutkulu mücadele anlatılır.
Kitaba adını veren Kürk Mantolu Madonna adlı tablo Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Madonna delle Arpie" isimli tablodur ve şu anda Floransa'daki Uffizi Galeri'de bulunmaktadır.

26 Şubat 2012 Pazar

                                                             KÜÇÜK ŞEYLER
        Günümüzde Küçük şeylere dikkat etmeyi öğrenebilen insanlar, bunlar karşısında mutlu veya mutsuz olmayı da öğrenebilir. İnsanlar içinde yaşadıkları ortama, aldıkları eğitime göre birtakım küçük şeylere dikkat etmeyi öğreniyorlar.
         Olaylar önemli değildir, onları algılama şeklimiz önemlidir. Kişiden kişiye toplumdan topluma değişir.
Bazı insanlara göre”bardağın yarısını dolu bazıları da boş görebilirler” Küçük şeyde olsa bardağın dolu tarafından bakanların iyimser olduklarını boş tarafını görenlerin ise olaylara kötümser, karamsar yaklaştıklarını görürüz.
         Denilebilir ki iyimserlik polyannacılık sayılmaz mı? Polyannacılık elimizde kalanları fark etme ve sevinme becerisi değil midir?

         Birisinin bacağını kaybetmesi kötü bir durumdur, ya bu durumu kabullenip hayata sımsıkı sarılıp yaşam sevincini yeniden kazanacaktır, ya da hayata küsüp, sürekli üzülerek geçirecektir. Aşırı olmadığı sürece insanı sıkıntıdan korur yarına kalma ihtimalini arttırır.

           Küçük farklılıkları yakalayamamak bazı şeyleri yanlış algılamamıza zaman zamanda mutsuz olmamıza yol açar.

            Yaşadığımız dünyada Küçük Şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır.
                                                                                        
                                                                                                                  ÜSTÜN DÖKMEN